Telefonuma baktım; saat neredeyse ikiye geliyordu. Babamdan hâlâ ne bir arama ne de bir mesaj vardı. Tam o an, sessizliği yırtarcasına telefon çalmaya başladı. Ekranda "Babam" yazıyordu. Hiç düşünmeden açtım.
"Alo? Baba, neredesin? Seni çok merak ettim... Baba?"
Ama karşıdan gelen ses babama ait değildi. Soğukkanlı, ama belli belirsiz aceleci bir adam sesiydi:
"Alo, merhabalar. Mara Hanım'la mı görüşüyorum?"
Bir an nefesim titredi. Bu kadın da kimdi?
"Evet, benim. Siz kimsiniz?"
Kadın derin bir nefes alıp sakin bir tonla konuştu:
"Öncelikle sakin olun... Ben babanızın doktoruyum."
Sözleri beynimde bir anda çarpıştı.
"Ne? Ne doktoru? Babama ne oldu? Neredesiniz?"
"Mara Hanım, lütfen biraz sakin olmaya çalış-"
"Ne sakinliği? Ne oldu babama, söyleyin!"
Kadın sesi biraz daha netleşti:
"Ben Doktor Serkan. Babanız bir trafik kazası geçirdi. Şu anda hastanedeyiz. Durumu... iyi. Endişelenmeyin, size haber vermem gerekiyordu."
O an dünya ayaklarımın altından çekildi. "Durumu iyi" demişti ama ya iyi değilse? Ya bir şey olursa? Babam... benim her şeyimdi. Onu kaybetme ihtimalini düşünmek bile içimi paramparça ediyordu.
Telefondan tekrar ses geldi:
"Mara Hanım, orada mısınız?"
Sesim titredi, boğazım düğümlendi:
"E-evet... buradayım. Geliyorum. Hemen geliyorum."
Telefonu kapattım. Ellerim titriyordu, nefesim düzensizdi. Bir anlığına dünyam kararmış gibi hissettim... ama tek bildiğim, babama ulaşmam gerektiğiydi.
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."