
(+18) Bazı hayatlar, sessizce yanar. Ne çığlık duyulur, ne duman görünür. İçten içe tutuşur, kül olur, kimse fark etmeden. Afra, çocukluğunu bir sır perdesinin arkasında geçirdiğini sanıyordu. Oysa gerçek, onun tahmin ettiğinden daha karanlıktı. Bir gün, geçmişinin küllerinden geriye yalnızca acımasız bir plan kalacaktı. Ve o planın sahibi, şimdi ona kader diye sunulan adamdı. Yağız, duygularını gömmüş, yanlışlarıyla büyümüş, kendi karanlığını kanun bilmiş bir liderdi. Öfkesini disiplin gibi taşıyor, sessizliğiyle korkutuyor, geçmişin hesabını geleceğe bir borç defteri gibi yazıyordu. Tek bir amaca kilitlenmişti: adalet değil, intikam. İkisinin yolları, tesadüf gibi görünen bir gecede kesişti. Biri bilmeden seçildi, diğeri bilerek seçti. Şehir susuyordu; çünkü bu buluşma yalnızca kader değildi. Bir hesaplaşmaydı. Küller, geçmişi saklıyor. Güller, geleceği gizliyor. Ama hiçbir gül, kan dökülmeden açmıyor. Hiçbir kül, içindeki ateşi söndürmüyor. Aşk, güven, ihanet ve hesaplaşma... Kimin kalbi gül bahçesi olacak? Kimin ruhu küle dönecek? Gerçek ortaya çıktığında, ikisinden biri tutuşacak. Peki sen, hangisinin yanmasını izlemek isterdin?All Rights Reserved
1 part