Zifiri karanlık mağaranın en dibinde köşeye sinip dizlerimi kendime çekmiş bir şekilde oturuyordum. Yüzüme çarpan ışıkla bakışlarımı oraya doğru çevirdim. Gözlerim alışkın olmadığından elimle gözümü siper ettim. Mağaranın sonunda ki ışığı fark ettiğim an ayağa kalktım. Birkaç adım attım ve sonra koşmaya başladım. Yapabilirdim kurtulabilirdim. Elimde sıcak bir ten hissettiğimde irkildim ama hala durmaksızın koşmaya devam ediyordum. İlk önce kenetlenmiş ellerimize sonra da elin sahibine döndüm. Uzaktan yüzüne vuran ışık buz mavisi gözlerini ortaya çıkarmış eşsiz bir manzara sunuyordu. Bakışları beni bulduğunda içten bir şekilde gülümsedi. Durduğumuzu yeni fark ettiğimde afallayarak etrafıma bakmaya başladım. Işık yoktu benim tüm benliğiyle kaybolmuştu. "I-ışık nerde neden kayboldu?" sesim biraz korkudan titremiş biraz da boğuk çıkmıştı. Buz mavisi gözler avucunda olan elimi nazikçe kavrayıp kalbinin tam da üzerine koydu. "Burda Niran bu karanlıktan ancak biz birbirimizi kurtarabiliriz."All Rights Reserved