Öyle bir zamandayım ki, ölüm dışında her renk siyah sanki...
Kovalanıyorum!
Kaçmak istiyorum!
Hayır ben suçsuzum. Yemin ederim.
Kimse duymuyor. KİMSE...
Adım Hüma, Osmanlılı Hüma
Kısa zamanda haydut ilan edilmiş, idam sehpasına sürüklenmiştim.
Suçsuz yere idam sehpasına gelene kadar bu yere katlanabiliyordum ama artık benim için Osmanlı bitmişti.
Amcamın yardımıyla kurtuluş yolu buldum.
Gidiyorum. Hem de İngiltere'ye...
Ama her şey yeni başlıyordu! Acı, öfke, mutluluk, aşk...
Osmanlı'nın Haydutu, İngiltere'nin de Haydutuna dönüşecekti
Ayrıca yanına birde yaver eklenmişti.
Alexander... Gündüzleri beyefendi, geceleri bir haydut
Yine de sırlar sırları kovalıyor.. Sıra size de gelebilir..
Bekleyin ve görün!
Geçmiş hayatınızı yaşama şansınız olsaydı ne yapardınız?
On yıllık ilişkisi büyük bir ihanet ile son bulduğunda Eda artık bir gerçeği kabul etmek zorunda kalmıştı.
Gerçek aşk diye bir şey yoktu.
Varsa da onu bulmak gibi bir niyeti olmamıştı.
Arkadaşının zoruyla sonunda evden çıktığında aklına en son gelen şey bir falcının karşısına oturmaktı. Egzotik giyimli kadının karşısına oturduğunda ise söylediklerini dinlemekten başka çaresi yoktu.
Falcı ona aşkı bulması için geçmişte yaptığı bir hatayı düzeltmesi gerektiğini söylediğinde parasını boşa harcadığını düşünmekten kendini alamamıştı.
Fakat eve dönerken geçirdiği kaza sonucu gözlerini İngiltere'de 1823 yılında açtığında kendini önceki yaşamı olan Helena Anne Mercer olarak buldu. Şimdi tek yapması gereken yapılacak hatalı seçimi bulmak ve bunu engelleyebilmekti.
Ama hiçbir hata bu kadar cezbedici olmamıştı.