Asilerin
kaybedenlerin,
hayalperestlerin,
küfürbazların,
günahkarların,
beyaz zencilerin,
aşağı tırmananların,
yola çıkmaktan çekinmeyenlerin,
uçurumdan atlayanların hikayesi ve hala buradaysanız
Gözlerinizi kapatın. Hangi enlemde olduğunuzu bilmiyorum ama yükseldiğinizi, uzayın karanlık boşluğunda sonsuzluğa sürüklendiğinizi hayal edin. Şimdi gözlerinizi açın, evet hala dünyadasınız ve yaşıyorsunuz bu güzel bir şey bu yüzden şimdi bana bakın heyy! Hangi boylam üzerinde yaşadığınızı bilmiyorum ama bir hayal kurmanı istiyorum. On sene sonra, tam on sene sonra kendini nerede ve nasıl görmek isterdin?
Birini düşünün hayallerinizdeki kişi olsun yüksek gelirli saygınlık içeren bir mesleği olsun. İçeri girdiğinizde sizi yunan mitolojisinde bereket tanrısı Demeter'in orijinal bir heykelinin karşıladığı, saf mermer ve granitten yapılmış bir ev, Km başına 2,5 TL benzin yakan spor arabalar, evin önünde derin maviliklere sürüklenmeyi bekleyen bir yat ve tabi ki 94-100 beden siyah transparan jartiyerin en çok yakıştığı o kadın. Bunların hepsine sahip olan o adamı düşünün, hayattan daha ne beklenebilir?
Birini düşünün hayal ettiklerinizi değil de hayal ettiğini arayan. İşinden nefret eden, gördüğü her taşı kırıp her mükemmel evi kundaklamak isteyen. Yüzyılların fosilini saniyeler içinde tüketen o spor arabaların egzozuna ıslak havlu tıkamak isteyen. Hangi beden olduğuna bakmaksızın her jartiyer giymiş fahişeyle yatmak isteyen bir adam düşünün, hayattan daha ne beklenebilir?
"Alçin..." İsmimi nerden biliyordu bu kız? "İkizim, sen mi geldin? Göremiyorum, görmem gerekmez mi? Beni yanına almaya geldiğinde bile bana gözükmeyecek misin?" Bu kız neyden bahsediyor? "Annemde yanında mı? Bazen göremiyorum, sizin öldüğünüz günden beri oluyor. Beni bu adamlardan korumak için beni almaya mı geldin?" Bir kaç saniye gözlerim onda oyalandı. Ala'nın sesi bizi kendimize getirdi. "Alin hanım, biz Türk askeriyiz. Bir yaranız var mı? Gözlerinize mi zarar verdiler?" Ala'nın sorularını eş geçti kız. "Alçin burada değil mi? Ölmedim mi? Nasıl olabilir ki, kokusunu aldığıma eminim!"
...