merhaba, yeşim ben. 14 yaşında, kendinden nefret eden, dostuna değer veren, biraz egoist biraz mütevazi fazlasıyla da aşık bir ergenim ve.. bu benim platonik aşk hikayem.
geçen sene, yedinci sınıftayım. yaşıtlarım şu popülerlik olayına kendilerini pek bir kaptırmışlardı. değişik, yaşlarına yakışmayan,çocuk çocuk hareketleri vardı. bir süre sonra kendimi onlardan soyutladım. bu zor olmadı çünkü en yakın arkadaşım başka bir okula gitmişti ve sadece onunla anlaşabiliyordum. neyse işte. erkekelerin kafası daha çok uyuşuyordu benimle. onlarla takıldım hep. ikinci dönemin başlarında şu popüler, arkadaşlarımın deyişiyle taş çocukları merak ettim açıkçası. facebooktan baktım, istek gönderdim bir kaçına. göndermez olaydım. bir çocuğa taktım kafayı. adı Doğukan. yaz tatiline kadar hep uzaktan uzaktan takip ettim. inanın pişmanım. şu ana kadar sıkılmış olabilirsiniz okurken. ama eğer birine platonik aşıksanız, geri kalan bir yıllık aşkımın hikayesini okumanızı ısrar ve tavsiye ederim :)
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."