Sarp ve Tuğra sonun başlangıcına adım atmak üzereydi. Geri dönüşü olmayan, uç noktada travmalar ve hisler yaşamanın eşiğinde bardaklarını yudumlayıp, mermilerini siliyorlardı tutukluk yapmaması için tüfeklerinin. İkisi de daha önce yıllarca, genelde insanların "Düzenli." Diye sıfatlandırdığı işlerde çalışmış insanlardı. Düzgün ailelerden gelen, düzgün görünümlü, eğitimli insanlardılar. Hayatlarının önemli bir bölümünü kira, fatura ve vergi gibi sikindirik şeyleri ödeyebilmek için çalışarak harcamayı düşünmüyorlardı. Çünkü o hayatı daha önce deneyimlediler ve gerçeklerin farkına varmıştılar herkes gibi, tek farkları harekete geçiş tarzlarıydı. Hayat kumarında daha fazlasını istiyorlarsa, bunun için çoğunluktan daha farklı bir şeyi masaya sürmeliydiler. Kendi hayatlarını, çünkü en büyük kumarbazlar kendi hayatlarıyla oynar, parayla değil. Vicdanınız rahatsa nereden düştüğünüzün bir önemi yoktur. Gerçek kişi ve gerçeklerden esinlenerek harmanlanmış hayal ürünü bir hikayedir.