TANITIM Dosyanın ilk sayfasını açıyorum... Gözlerim hemen onun resmini arıyor! Buluyorum. Sayfanın köşesine iliştirilmiş küçük bir resim! Gözlerimi hafifçe kısarken resme daha çok dikkatimi veriyorum. Evet, tecrübesiz bir göz onu çok güzel ve inanılmaz masum bulur şüphesiz... Ve öyle de! Beyaz teni, laciverti andıran renkte ki güzel gözleri ve simsiyah dalgalı saçlarıyla insan da koruma içgüdüsü uyandıracak kadar narin, güzel bir yüz. Ama ben onun güzelliğiyle değil gözlerinin arkasındakilerle ilgileniyorum! O bakışlar da küçücük bile olsa bir sıcaklık yok ne yazık ki. Tam tersine buz gibi, hırçın, güvensiz ve yalnız... Geri dönüşü olmayan pek çok sorun ve suçun ham maddeleri bunlar! Üzülüyorum içten içe! Daha bu genç yaşında neler yaşadı, nasıl ruhsal yaralar aldı kim bilir... Ömür boyu beraberinde yaşayacak kalıcı izler bırakmış yaralar... Onları sarmak çok zor olacak! Ama birbirimizden çok şey öğreneceğiz. Ben onunla beraber bambaşka bir hayatın kapılarını aralayacak, bambaşka bir düşünce yapısı göreceğim. Ona ulaşmak için belki de çok çaba harcayacak, farklı yöntemler keşfedeceğim! O ise bu dünyanın ne olursa olsun yaşanılası bir yer olduğunu görecek, yeniden mutlu olmak için ümit etmeye başlayacak. Nefretin yerini sevginin ışıklı yüzü alacak... Ama bu hiç kolay olmayacak benim için! Çünkü onu hastam olarak kabul etmem demek... Bir kez daha etik sınırlarımı aşmam anlamına geliyor! Yine de düşünüyorum... Ruhsal durumu bozuk bir insanın sorgulanmasını engelleyerek onu korumanın, polislere zaman kazandırmanın nesi kötü! Mantı ki olarak bakarsam iyi ama etik olarak bakınca... Huzursuzum! Huzursuzum ama ne zaman benden yardım istendiğinde kendimi geri çekebildim? Hiçbir zaman... Evet, Öykü Mert. Bakalım sen bana neler öğreteceksin!