Ben yalnız olduğumu düşünerek alacağım intikamla içimde oluşan ateşi söndürmeye çalışan biriyim. Gerçek şu ki: yalnız değilim, etrafım yenildiğimi görmek isteyen insanlarla dolu.
Ben, bana ve sevdiklerime yapılan haksızlıklar için canımı dişime takmış, dibine kadar savaşmış ziyadesiyle çok yaralanmış biriyim. Keşke tanıdık parmak izleri olmasaydı sırtımızdaki bıçakların sapında.
Sustum bende ama yorulduğumdan değil. Konuşmanın faydasını göremeyen insanların anadili olmuştur susmak.
Uğruna hislerimizi kaybettiklerimiz, hayatımızı ziyan etti. Sadece kaybetsek iyi. Biz hem kaybedip, hem kaybolduk. Biz, kardeşim ve ben. Ben neyse de, biricik Mira'm.. Onun ki başka. Babasız kızların hayatları canavarlarla dolu çıkmaz sokak, diğerlerinin lunapark. Anlatabildim mi?
Ben ki iliklerime kadar intikam arzusuyla yanıp tutuşan Altan Sarper, biliyorum, son gülen, iyi ağlar.
Eylül, çocukluktan beri anlaşamadığı ve sorunlar yaşadığı Yavuz ile yıllar ne kadar geçerse geçsin hâlâ anlaşamaz. Sürekli başını belaya sokarak nezarethaneye giren Eylül'ü her seferinde polis olan çocukluk arkadaşı Yavuz kurtarır.
Eylül; Senin benimle derdin ne?
Eylül; Polis olmana mı güveniyorsun sen be?!
Eylül; Beni sinir etme Yavuz
Yavuz; Birincisi her adım attığın yerde değilim sen polislerin olduğu yerlerde çok sorun çıkarıyorsun
Yavuz; İkincisi mesleğimin arkasına sığınacak biri değilim Eylül
Yavuz; Başını beladan kurtarabildiğimiz mi var kızım?
***
01.05.2025
#1 polis 06.05.2025