Zehirli Orkide #Wattys2016
  • Reads 4,370
  • Votes 577
  • Parts 17
  • Reads 4,370
  • Votes 577
  • Parts 17
Ongoing, First published May 31, 2015
Her şey yoluna girmişti...           
Eskisi gibi mutlu ve huzurlu olmaya başlamıştık...            
Ya da biz öyle zannediyorduk ...       


O günden sonra ilk defa gülmeye, kendimizi güvende hissetmeye başlamıştık. Ben ve ailem... Arkadaşlarımın ise ne durumda olduklarını bilmiyordum. Ailelerimiz olanları atlatabilmemiz için bizi ayırmışlardı. Hepimiz farklı yerlere taşınmıştık. Birbirimizden haber alamıyorduk. Hepimizin adresleri gibi telefonları da değişmişti. Buna mecburduk. Çünkü hepimiz ondan kaçıyorduk. Bugüne kadar ondan kaçabildiğimizi, onun artık bizi bulamayacağını ve bize zarar veremeyeceğini düşünmüştüm. Ya da bizden vazgeçtiğini. (Bu yüzdesi düşük diğer bir ihtimal olabilirdi.) Aslında onun ne düşündüğü umurumda bile değildi. Umurumda olan tek şey bizden vazgeçmiş olmasıydı. (Bu kanıya nasıl varabildiğim hakkında herhangi bir fikrim yok.) Ama kendime onun vazgeçtiğine o kadar inandırmıştım ki eski hayatımıza geri dönebileceğimizi bile düşünmeye başlamıştım. Halbuki çok büyük bir rüyanın içindeymişim. Bu rüyanın biteceğini aklımın ucundan bile geçirmemiştim. Ta ki bugün o mektubu alana kadar. Her güzel şeyin olduğu gibi benim rüyamın da bir sonu vardı. Rüyadan uyanıp kabusun sonsuz karanlığında kaybolmaya başladım. Ve bu sefer bu kabus hiç bitmeyecek gibi görünüyordu.  



''Hiç bir şey bitmedi...
Her şey kaldığı yerden devam edecek...
Ta ki hepiniz cezanızı çekene kadar...
Benden kaçamazsınız. Az kaldı...
GELİYORUM..!! ''

Zehirli Orkide

#Wattys2015
All Rights Reserved
Sign up to add Zehirli Orkide #Wattys2016 to your library and receive updates
or
#54#wattys2016
Content Guidelines
You may also like
Lanetli Aşk by SerifeUzun5
8 parts Ongoing
Abisi'nin evlenmesiyle sonunda istediğini gercekleştirip kendi evine çıkan sibel başına gelecekleri bilseydi abisi'nin evlenmesine rağmen baba parası yemek için çalışmayı bırak ayrı ev bile tutmamasına sevinir miydi? ya "evim evim güzel evim" dediği evin ona yaşatacaklarını bilseydi ne olurdu? artık onun için yapacak birşey yoktu zamanı geriye alamazdı.Zaman onun için ne gösterecekti bilemezdi ama artık geri dönüşü yoktu. .. Kötü kalpli bir kadın yüzünden lanetlenmişti o bedeni oyuncak bir bebekti ruhu ise yıllardır o evdeydi tek kurtuluşu lanetli bir aşktı ama kim onu sevebilirdi ki sevse onun için zorluklara katlanır mıydı? kimse katlanamazdı ona göre ya öyle değilse ya onun için bütün zorluklara katlanan biri varsa olabilir miydi? bütün mutluluğumla evimi temizledikten sonra temizlik malzemelerini koymak için koridorun sağ taraftaki küçük odaya gidiyordum ki bir anda boynumdan tutulup duvara hızla yapıştırılmamla kalbim korkuyla çarpmaya başlamıştım karşımda bir ruh vardı elleri boğazıma sarılı gözleri öyle korkutucu bakıyordu ki boğazım sıkılmasa çoktan cığlığımı basmıştım ben ona korkuyla bakarken o bakışlarımı umursamadan konuşmaya başladı. "o bebekten uzak dur" demişti ne bebeğinden bahsediyordu ben cevap vermek istesem bile elleri boğazımı öyle bir sıkıyordu ki sesim çıkmıyordu o ise bu durumu önemsemeden cümlesini tekrarlayıp ortadan kayboldu "o bebekten uzak dur"
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
55 parts Ongoing
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
You may also like
Slide 1 of 9
Lanetli Aşk cover
Cehenneminden Alacaklıyım +18 cover
HAYATTA KALMA SANATI cover
TERAZİ cover
lord potter-black'in evi cover
Köpek cover
Aşiretmiş ( Gerçek ailem) cover
YARALASAR(Kitap Oldu) cover
Mafya'ya Mahkum +18  (BxB) cover

Lanetli Aşk

8 parts Ongoing

Abisi'nin evlenmesiyle sonunda istediğini gercekleştirip kendi evine çıkan sibel başına gelecekleri bilseydi abisi'nin evlenmesine rağmen baba parası yemek için çalışmayı bırak ayrı ev bile tutmamasına sevinir miydi? ya "evim evim güzel evim" dediği evin ona yaşatacaklarını bilseydi ne olurdu? artık onun için yapacak birşey yoktu zamanı geriye alamazdı.Zaman onun için ne gösterecekti bilemezdi ama artık geri dönüşü yoktu. .. Kötü kalpli bir kadın yüzünden lanetlenmişti o bedeni oyuncak bir bebekti ruhu ise yıllardır o evdeydi tek kurtuluşu lanetli bir aşktı ama kim onu sevebilirdi ki sevse onun için zorluklara katlanır mıydı? kimse katlanamazdı ona göre ya öyle değilse ya onun için bütün zorluklara katlanan biri varsa olabilir miydi? bütün mutluluğumla evimi temizledikten sonra temizlik malzemelerini koymak için koridorun sağ taraftaki küçük odaya gidiyordum ki bir anda boynumdan tutulup duvara hızla yapıştırılmamla kalbim korkuyla çarpmaya başlamıştım karşımda bir ruh vardı elleri boğazıma sarılı gözleri öyle korkutucu bakıyordu ki boğazım sıkılmasa çoktan cığlığımı basmıştım ben ona korkuyla bakarken o bakışlarımı umursamadan konuşmaya başladı. "o bebekten uzak dur" demişti ne bebeğinden bahsediyordu ben cevap vermek istesem bile elleri boğazımı öyle bir sıkıyordu ki sesim çıkmıyordu o ise bu durumu önemsemeden cümlesini tekrarlayıp ortadan kayboldu "o bebekten uzak dur"