Ölecek kadar yaşamadım seni severken,
Yeni doğmuş bir çocuk gibi masum ve çaresizdim. Anne şefkatiyle yaklaşmanı bekledim hep, Sıcacık ellerinle ellerimi tut istedim.
Çok sevdim seni ve severken yaşlandım sana. Ömrüm oldun, geçen günüm oldun ve sonum oldun. Ben hep sendeydim ama sen nerede durdun, Anlam veremediğim tek duygu buydu işte. Hayal kadar uzaktın bana
Bir gerçek kadar da yakındın aslında.
Uzaklıklar sevgime mani olamayacak kadar yakın,
Sevgi çığlıklarımı ebediyete haykırabilecek kadar suskundu. Aslına bakarsan; ben hep sendeyim, sen de bende. Farklı dünyalardayız ama tek bedende.
Yetişkin okurlar için uygundur!
Bir Mahalle Hikâyesi...
Çok daha fazlası...
✨
"Bak bana," diye fısıldadı. Dudaklarının arasından çıkan sıcak nefesi benimkilere dokundu. "Bir kere bana eskisi gibi baksan..." yalvarır gibi çıkan sesinin tonuyla tüm iradem dağıldı.
"Bırak lütfen," derken gözlerimi kapattım. Elinin birini kaldırıp parmaklarını usulca yanağımda gezdirdi ve çeneme doğru indi.
"Adımı söylemiyorsun artık," dedi dişlerini sıkarak. "Fark etmem mi sanıyordun?"
Soru soruyordu ama benim buna verecek bir cevabım yoktu.
"Senin dudaklarından dökülmesini istediğim öyle çok kelime var ki..." Eğilip anlını anlıma yasladı. Bu kadar yakınken tek nefesi paylaşıyor gibiydik. Onun aldığı soluk, benim dudaklarımda kayboluyordu. Benim sıklaşan nefeslerim ise sanki onu canlandırıyor gibiydi.