I loved the ocean. I had never been to a beach and I have never swum in the ocean. But I loved the ocean.
I suppose it's a disaster to love something that you don't know.
But the way it's described, the certain beauty and tragedy to it. People have died and lived in the ocean, and I wanted to go.
+++
"Hey I'm Chase."
I stood there awkwardly, "Um. I'm Skylar."
I said quickly. He looked at me for a second, glancing at my eyes,
"Sky." He mumbled, and I immediately blushed. "I'm going to call you Blue." He finished and then got lost in thought, "Yeah. Blue, like the ocean."
Like the ocean.
And then walked past me.
"Sevilmek isterken iliklerine kadar sevgisizliği hisseden herkese..."
(...)
"Senin şımarıklıklarını çekecek bir adam değilim."
Sözleri üzerine gözlerim gözlerinde asılı kaldı. Kelimeler zihnimde bir oraya bir buraya kaçışırken hepsini bir araya toplamak oldukça zor olmuştu. Sakin ol Efsan... Kalbimdeki anlamsız ağrıyı görmezlikten geldim. Çenemi havaya dikip ters ters ona baktım. Giydiğim siyah topuklular sayesinde aramızdaki boy farkı bir kafa mesafesi kadarken gerginlikten kuruyan dudaklarımı ıslatıp onunkiler kadar acımasız olan sözlerimi sarf ettim.
"Bende sana şımarıklık yapacak bir kadın değilim."
Yayın tarihi: 12.05.2024