Kimse süper kahraman olduğumu anlamasın diye yemek yapıyordum ki 'Al Yazmalım Selvi Boylum'a denk geldim TV'de. "Sevgi neydi? Sevgi iyilikti, dostluktu. Sevgi yemekti." dedi televizyondaki kadın madem sevgi yemekti o zaman sevgililerime yemek yapmalıyım dedim ve mutfağa girdim.
Aşklarım da yemeklerim gibiydi. Kiminin tuzu az oldu, kiminin baharatı fazla, kimine sarımsağı dayadım kiminin de altını yaktım. Baktım zamanla yemeklerim aşklarımdan daha güzel oluyor en iyisi yemek yapmaya devam edeyim dedim.
Onlara yaptığım yemeklerle Afrika'da bir kabileyi aylarca tok tutabilirdim. Ama yine de onlar olmasaydı bu kitabı yazamazdım. Artık akıllandım, sadece ihtiyacı olanlara yemek yapıyorum. Onun için Kamboçya'nın bir köyünde 'Aynebilim Aşevi'ni kurdum ve bana ihtiyacı olan kişilerin karnını doyuruyorum. Çorbada tuzun olsun istersen sen de bu kitabı alabilirsin.
Hayatıma giren tüm erkeklere teşekkürler ama girmeseniz de olurmuş. Hem zaten sevgi de yemek değil emekmiş.
sonra aklıma okuduğum aşk kitabında bit paragraf geldi :Yaşam çizgisinin hatırladıklarıyla başlayan bölümünden itibaren sevgiyi tatmamıştı. Aşk, başlardı sadece. A harfinden K’ye kadardı her şey. Ortadaki “ş” olsa olsa onları birleştiren kaderdi. Yürek giyinmişse aşkı onu ancak ölüm soyabilirdi.
aşk ölene kadar devam eder bunu sakın unutmayın...
size bir söz:Aşk ile nefret arasındaki çizgi hiç bu kadar ince olmamıştı… elif geçmişteki bir hesaplaşmayı sonlandırmak için her nefesinde intikam hırsıyla bilenmiş bir kızdır o. Sonunda amacına ulaştığında…
o kadar çok sevinirki size anlatamaz...Todos os Direitos Reservados