Aşk işte bu dediler, bizi gösterdiler. Yaşanılanlar; belki nazardı, belki kader ya da her ikisi... Ben yağmur koydum adını, sen EYLÜL YAĞMURLARI. Sahi neydik biz, eylül yağmurları mı?
Sen yağmurdan önceki kara bulut , ben yağmurdan sonraki toprak kokusu.
Sizin hiç sol yanınız acıdı mı? Benim on sekiz yıldır acıyor. Peki insan annesini her gün özler mi? O soğuk toprağın altındayken nasıl özlemem ki...
Siz deyin toprak kokusu ile kara bulutun hikayesi , ben diyeyim affetmenin zor oluşunun hikayesi. Herkes desin ki bu eylül yağmurlarının hikayesi...
Abi kitapları kıtlığı çekiyorsanız doğru yerdesiniz. Sizden istediğim ana karakter olan kız ile empati kurmanız. Babasına olan düşkünlüğünü anlamanız. Bu kitapta önyargılı abiler yok, karışan bebekler yok. Alışılmış klasik abilerim hikayesi değildir. Dikkat! Bu kitabı okurken neden benim abim yok diye dert yanabilirsiniz :)
"Onu istemiyorum." Nefret dolu bakışları bendeyken babamdan uzaklaştı. "Benim kızım değil o!" dedi ve üstüme atılmak için hamle yaptı. Fevri bir hareketle geriye kaçarken hemşirelerden biri annemin koluna enjektör sapladı. Sakinleştirici olduğunu tahmin ettiğim sıvı bedenine girdi, hareketleri yavaşça kesilirken hala sayıklıyordu.
"Gerçekleri söyle ona Yılmaz." dedi uykuya dalmadan hemen önce. "Öz ailesini bulsun."
Beni bitirecek kelimeler dudaklarından döküldü. Annem odaya alınırken babam da peşinden gitti. Bedenim titredi, vücudumu soğukluk kapladı. Bir insan narkozluyken asla yalan söyleyemezdi.
Başlangıç: 12 Haziran 2022