Vazgeçmek zor gelir insana bazen. Hayatın her karmaşasına, haksızlığına göğüs geren sen, bir bakmışsın elin kolun bağlı oturmuş, en temiz, en saf duygularının ölüşünü seyrededurmuşsun. Kabullenmek.. Kabullenmekte zor gelir insana. Kurtarmak, birşey yapmak istersin, tek yapabildiğin ise sadece iç çekmek oluverir. Kurtuldun zannedersin yaşadıklarından. 'Ne var' dersin 'Ben neleri atlattım, bu da diğerleri gibi sadece bir imtihan, bu mu geçmeyecek? Alayı gelsin peh'
Aslında akıttığın her gözyaşıyla daha da iyi anlarsın hiçbirşeyin geçmediğini. Hepsini yanında, yüreğinde taşıdığını, hayat bir tokat gibi çarpar adamın suratına.
Aslı kitabını kaybetmişti. Yeni aldığı, kurgusunu, karakterlerini çözemediği küçük, cılız bir kitap. Ve kaldırımın kenarına oturmuş, ağlıyordu, kendini yırtarak.
Aslı'nın ağlamasının sebebi kitap değildi. Bir tokattı. Sert bir tokat.
Rusya'da yaşayan kuzenine yazmak isteyen Narin, numaraları karıştırarak başka bir adama denk gelir.
Denk geldiği adam, dünyaca ünlü, karanlık işleriyle bilinen, Ivan Volkov'dur...