Çıktım içimden merhaba demek için hayata. Gökyüzü rengini karartı, Beyazım dan ekleyip açtım koyuluğunu kararmış gökyüzünün. çok koyu renkleri sevmem ben, rahat hissettirmez kendimi bana. giyindim üstüme eskiden kalma aydınlık yüzlü pelerinimi. Hani rüzgar estiğinde uçuşan, savrulan ama sevgisi hep üzerinde kalan.
O da ne?
Kararsız,tutarsız,güvensiz bir gölge, uzattım ellerimi tutmak istercesine. güneş tam üzerimizde. Güneşin sıcaklığı ve etrafı yakan ısısıyla dolaştık bir müddet, sessiz ve anlamsız bu gölgeyle.gökyüzü yeniden rengini koyulaştırdı.Ben beyazım dan ekleyip açmaya çalışsam da o kara rengi inadına karardı. Gücüm yetmedi karanlığına sonradan fark ettim ne siyahtı , ne de beyaz 'griydi' ne beyaz olabilmişti. Ne de siyah ...ortada kalmıştı ben gibi biraz da bana benzeyen...