NESLİ tükendi HAN'larımın
Yüreğimi kapattım ibadetlere.
Ayasofya gibi; ne cami, ne kiliseyim.
Sol yanım senin eserlerinle dolu eski bir müze şimdi...
Ne olurdu ibadete mühürlemeseydin gönlümü.
İstanbul veya Konstantinapolis... adımın hiçbir önemi olmazdı o zaman...
Gidişine kız kulesi bile ağladı...
Kral kızının ölüm sendromunu atlatmadan,
İkinci vedalaşmaya yorgun göz pınarları;
Geceler sepetimde zehirli bir yılan.
Seni bekliyorum YAR!..
Gecelerimi gündüzlerimden ayırmadan...
Ağlıyor yokluğunda kız kulesi.
Dağıldım boğazın soğuk sularına.
Üşüyorum... soluma esen poyraz rüzgarlarıyla,
Üşüyorum soğuk esen gidişlerine..
Git, kalmasın hiç bir izin.
Git, yüreğimi yakıp yıkıp.
Git, küssün yıldızlar, sende herkes gibi terk edip git..
ALLAH'ım sen bagisla beni.
O vefasız yar; fazlasıyla Çektirdi günahlarımın bedelini..
Kulundan çok şey mi istedim ?
"Sana hasret gönlümü biraz da olsa sev" dedim.
Gidişiyle yıkıldı baharlar üstüme
Elleri git gide kayıyordu ellerimde. Biliyordum,
Durduramadim gidişini. Beni yakıp yıkıp gitti..
Ne büyük hayallerimiz vardı.
Mutluluk yuvamızdan eksik olmayacak;
Üzüntü keder asla kapımıza uğramayacaktı...
Şimdi ellerimde suya düşen ıslak hayallerim ve göz yaşlarım kaldı..
Sonunda anladım ki:...
Hayat hayaller'le, belli kurallarla değil;
Doğaçlama oynanılan bir oyunmuş.
Rolümü beceremedim Neylersin..