Kolumu kavradı ve ben onun eşsiz kokusunda kaybolurken bedenlerimizi yakınlaştırdı.
Kısık kısık nefes alırken son irademi kullanmayı denedim,"Bırak, Ayberk. Eşkiya mısın sen!"
Kendi çapındaki yarım ağız sırıtışları hiç bu kadar mükemmel olmamıştı.
Dudaklarını ıslattı ve beni takmayıp etkileyici sesini sundu,"Bilirsin Hera. Eğer iyi biri ve masum bir çocuk olursan Şirinleri görebilirsin."
Yutkunduğumda devam etti,"Ama anlaşılan umursamaz biri ve kötü bir çocuk olursan Şirine'yi görebilirsin. Hemde Yaramaz Şirine'yi."
Tamamen kendimi ona bıraktığım sırada o da beni bıraktı ve uzaklaşarak mırıldandı,"Ayrıca yanıldın. Eşkiya değil Aşkiya olacaktı."
Ayberk uzaklaşırken sadece arkasından bakabildim.
■■■
■Tüm hakları saklıdır.
Ben : anneni ara.
Oğuz:ne ?
Ben: sen sinem teyzenin oğlu değil misin?
Annen onu aramanı söylüyor.
Oğuz : peki bunu o niye söylemiyor ?
Ben : şarjı bitmiş?
Oğuz : şarjı bitmişse ben onu nasıl arayacağım peki ?
Ben yazıyor...
Ben çevrimiçi...
Ben : bir dakika oha doğru?
Şarjı bitmişse nasıl arayacaksın ?
Oğuz : bu küçük detayı yeni fark etmen gözlerimi yaşarttı.
Ben : sen bana Altan altan laf mı soktun ?
Hayırlı bir evlat olup annen ara demeden arasaydın böyle olmazdı 🙃
Oğuz : şimdi de sen mi bana laf sokmuş oldun?
Ben : haspinAllah sınanıyorum herhalde , git ara ne bilim ben ya.
Laf filan da sokmuyorum ayrıca.
Oğuz : sen kimsin ?
Ben: komşunuz ?
Oğuz : komşumuz kim?
Ben : evine gelseydin bilirdin.
Oğuz :geldiğim zamanlarda oldu ama tanımıyorum seni ?
Ben : o da senin kayıbın olsun hayırsızlığı bırakıp evine uğrarsın artık belki ?
Oğuz : bu aralar sanmıyorum.
Ben : benim ruhumda hayırsızlık diyorsun.
Oğuz :hayırsız olsaydım bu vatanı korumak için canımı feda etmezdim.
Ben :ne ?
Oğuz: tek hayırsız ben değilmişim anlaşılan , komşusunun oğlunun mesleğini bilmeyen bir komşu kızı.
Ne üzücü.
Tanışalım yüzbaşı Oğuz Türk...