Bize kendi "hayat hikayesi"nden söz eden biriyle karşılaşınca şaşırmıyoruz. Herkesin bir hikayesi olduğu öylesine tanıdık ki bize şaşırmamız için bir neden yok. Üzerinde düşünmeye değer bulmadığımız bir kavram bu; ilgi çekici bile değil. Randall, işte bu beylik eğretilemenin üzerine bir büyüteç tutarak oyunu bozuyor. Roman/hikaye karakterlerinin psikolojik tahlillere konu edilmesine alışığız; ama Randall bu alışkanlığı tersyüz edip "gerçek karakterler"i edebiyatın "kurmaca" dünyasına sokuyor.Hayatın içinden gerçekten ardımız sıra bizi izleyen, başına buyruk, bizden bağımsız bir hikayemiz yok. Eğer bir hikayemiz varsa, sadece biz var olduğunu "söylediğimiz" için var. Onu biz var ediyoruz. Neden yapıyoruz bunu, bir hikayeyi yaşamakta olduğumuzu veya düpedüz bir hikaye "olduğumuzu" düşünmek ne işimize yarıyor?Randall, bu basit görünüşlü sorunun peşine takılarak çok sayıda disiplinin kalem oynattığı engin bir düşünce zeminine adım atıyor; psikolojiden sosyolojiye, tarih, antropoloji, edeb
Gene silindi kitap tekrar yayına sokuyorum. Kısım kısım tekrar yükleyeceğim.
1M görüntülenme ve 300 bin civarında beğeni almıştık.
öncelikle hikayelerde ki herşey hayal ürünüdür. Gerçek değil.