22.07.2015
Konuşulacak Şeyler
"Gözlerim tetiği çekmeye hazırlanan ince parmaklarında okşarcasına gezindi. Bir kadının eline silah ancak bu kadar yakışabilirdi belki. Tereddütten yoksun gözleri ilk defa böyle bakmıyordu. Onun eline sıçrayan kana onlarca kez şahit olmuştum.
Sadece, gözlerinin hedefinin ben olduğumu bilmek, onun gözlerinde kendi ölümümü görmek aciz hissettiriyordu. Onu suçlamıyordum, beni tanımadığının farkındaydım. Öldüreceği insanlarla göz teması kurmaz, konuşmazdı. Buna değmezlerdi çünkü. Gösteriş ona göre değildi ki.
Ama ben, buna değerdim.
Sırtımda taşıdığım onca günaha rağmen bana bunu hissettirmişti. Yüzümdeki maskeye değil gözlerime baksa...
Titrek bir nefes verdim. Çok fazla kan kaybediyordum.
Yüzümü kaşındıran maskenin altındaki dudaklarım buruk bir gülümsemeyle büküldü. "Birazdan ölecek bir adama göre" diye düşündüm,
'Gerçekten güzel bir katilim var.' "
Genç kadın tetiği çekerken hiç tereddüt etmedi.
"Bir daha yüksek sesle konuşma yok tamam mı?" Sesinde yumuşak bir tını vardı. Normalde ona göre olmayan bir sesti. Yutkunmamak için zor tutum kendimi.
"Niye ki?" Demeden edemedim. Merak ediyordum benim ondaki yerim neresiydi?
"Sesinin kısılmasını istemiyorum Akça." Şuan başka bir durumda olsak anında 'yaa' diye demeden edemezdim ama şuan gülümsemedim. Kızgındım ya ben ona.
"Niye?" Dedim tekrardan. Sinirlenmesini bekledim ama sakince soruma cevap verdi.
"Senin sesini duymam gerekiyor."
"Niye?" Sabır diler gibi başını iki yana salladı. Yüzünü yüzüme yaklaştırıp gamzelerini göstererek gülümsedi.
"Sesin bana huzur veriyor."