Kafesinden kurtulmaya çalışan kuş gibiydim. Pencereden ağaçların üstündeki özgürce şarkı söyleyen kuşları izlerken, onlara imreniyordum ve kafesimin içinde kanat çırpıyordum. Bu esirlikten kurtulmak istercesine. Evimdeki o kuştum ben. Evim, benim kafesimdi. Özgürlük için kanat çırpıyordum, kitaplığımdaki kitaplar şahidimdir ki çırpıyordum. Fakat kanat sesimi kimse duymuyordu. Kanatlarım kanıyordu. İnsanlar kördü. Kanamasına rağmen çırptığım kanatlarımı görmüyor, duymuyorlardı. Ben, özgürlük için çırpınan bir kuştum. Çırpınırken kanatlarımı kırdım, özgürlük uğruna. Ben kanatları kırık bir kuşum.
12 parts