Karanlığı tanımlayabilir misiniz?
Işığı olmayan, bütünü veya bir parçası ışıktan yoksun olmak mıdır? Dört duvar içinde kalıp hiçbir şeyi görememek midir? Yoksa umudunu yetirmiş hiçbir şansının olmadığını düşünen bir zihnin, düşüncelerinin kendi kafasında oluşturduğu duvarlar içinde, yalnız kalmakla boğulması mıdır?
Kararı siz verin...
Her şeyin başlangıcı yetimhaneye düştüğüm gündü...
Sözümün geçersiz olduğu tek gerçek şey zamandı ve hiçbir şeyi geri döndüremezdim.
Aklımda ise hayatımın senaryosu film gibi canlanıyordu.
Yetimhane, Kaçışlar, Cezaevleri, Oyunlar, Kan ve Öldürülen İnsanlar..!
Cennet ülkemin Silvan'ın da doğduktan bir yıl sonra çocukluğumun İzmit'in dar sokaklarında düşe kalka geçtiği yere gelmiştik. Sade bir hayat yaşayıp hayata akıp giderken kaderin tam 7 yaşımdayken bana oyun oynayacağını nereden bilebilirdim ki..?
Yetimhanede çekeceğim acıları. Cezaevlerinde yaşayacağım hayal kırıklıkları, umutsuzluğu, işkenceleri. Dışarıda oynanacak oyunları, ölecek insanları ve dökülen kanları.
Nasıl bilebilirdim ki ?
Ölmek ile yaşamanın arasındaki sırat kadar ince çizgi arasında kalacağımı...
Mirhan ağa kaşlarını kaldırarak karısının saçını okşayarak kulak arkasına aldı. Karısının öpmekten şişen dudaklarına alayla sırıtıp burnunu çenesinin hizasından boynuna getirdi, karısını soludu uzun uzun. Ve dudaklarını pürüzsüz boyna bastırdığında altındaki karısı gerilmişti.
"Benden başka kimse kokunu soluyamaz !" dedi Mirhan ağa keskin çıkan sesiyle, genç kadın altında yaprak gibi titriyordu. Karısının bağımlısı olduğu kokusunu solumayı bırakıp dudaklarını dudaklarına bastırdı.
"Benden başka kimse seni öpemez!"
Karısının üstünde yükselerek, zarif parmaklarını kendi kalbine bastırdı. "Ve benden başka kimse sevemez seni kadın!"
Kadın gülümsedi onun sevdiği uysallığına devam etti. Adam karısına hayran hayran bakarken alnını alnına yasladı sakince.
*
+18 sahneler ve rahatsız edebilecek ögeler içermektedir.
Aşiret Birliği Serisi "1"
*