KARANLIKTA YALNIZ KİŞİ
  • LECTURES 9
  • Votes 0
  • Parties 1
  • LECTURES 9
  • Votes 0
  • Parties 1
En cours d'écriture, Publié initialement juin 18, 2015
Karanlığı tanımlayabilir misiniz?
Işığı olmayan, bütünü veya bir parçası ışıktan yoksun olmak mıdır? Dört duvar içinde kalıp hiçbir şeyi görememek midir? Yoksa umudunu yetirmiş hiçbir şansının olmadığını düşünen bir zihnin, düşüncelerinin kendi kafasında oluşturduğu duvarlar içinde, yalnız kalmakla boğulması mıdır?
Kararı siz verin...

Her şeyin başlangıcı yetimhaneye düştüğüm gündü...
Sözümün geçersiz olduğu tek gerçek şey zamandı ve hiçbir şeyi geri döndüremezdim.
Aklımda ise hayatımın senaryosu film gibi canlanıyordu.
Yetimhane, Kaçışlar, Cezaevleri, Oyunlar, Kan ve Öldürülen İnsanlar..!

Cennet ülkemin Silvan'ın  da doğduktan bir yıl sonra çocukluğumun İzmit'in dar sokaklarında düşe kalka geçtiği yere gelmiştik. Sade bir hayat yaşayıp hayata akıp giderken kaderin tam 7 yaşımdayken bana oyun oynayacağını nereden bilebilirdim ki..?
 
Yetimhanede çekeceğim acıları. Cezaevlerinde yaşayacağım hayal kırıklıkları, umutsuzluğu, işkenceleri. Dışarıda oynanacak oyunları, ölecek insanları ve dökülen kanları.
Nasıl bilebilirdim ki ?
Ölmek ile yaşamanın arasındaki sırat kadar ince çizgi arasında kalacağımı...
Tous Droits Réservés
Inscrivez-vous pour ajouter KARANLIKTA YALNIZ KİŞİ à votre bibliothèque et recevoir les mises à jour
or
Directives de Contenu
Vous aimerez aussi
GECENİN İZİ, écrit par hisssizyazar
42 chapitres En cours d'écriture
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
Vous aimerez aussi
Slide 1 of 10
mianhe cover
GÜNCE | Gerçek Ailem cover
 PAPATYA (Gerçek Aile) cover
ENDA • Gerçek Ailem cover
İMDADIM cover
Dilerim Ki | Gerçek Ailem cover
ÖFKE ÇİÇEĞİ  cover
GECENİN İZİ cover
Güneş Tutulması  | Yarı texting  cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover

mianhe

50 chapitres En cours d'écriture

"Bekle, bir şey demeden gidecek misin?" Denize bodoslama atlamadan bir kaç dakika öncesi sadece nefes nefese sorduğum sorunun sahibine, bana, kısa bir bakış attı. "Kelimeleri tükettiğimizi sanıyordum?" Ve kollarını ileri uzatıp denize atladı. Yapabildiğin en iyi şeyi yaptın. Yine kaçtın.