"Güneşten;"Seninle karşılaşmak ,tekrardan doğmak gibiydi.Önce doğuyorsun sonra öldürüyorsun.
Sanki senden önce nefessizmisim de sen doğmuşsun tüm tabiatım aydınlanmış.
Doğdum,ellerimi sımsıkı sıkarak, tüm gücümle sana tutunarak.
Doğdum,ağlayarak degil gülerek.
Bana tekrar yasamı tattırdın,
senin dudaklarından ictim hayatı.
Senin dudaklarında tattım yasamı
tekrar.
Ve hergün ölüp ölüp diriliyorum..Aşkından.."
Doğuştan;"Sen bizi karanlıkta da aydınlatandın.
Masumluğun ve parlaklığın ,bizi korkusuzca itti karanlık sahneye.
Çok farklısın benim Güneşimsin. karanlık dünyamı aydınlatan Güneşim.
Hem yandırıyorsun,hem öldürüyorsun,hem de ısıtıyorsun beni.
Yanına yaklaşmaya çalışsam öldürüyorsun.Dokunsam yakıyorsun.
Ama gülüşünde ısıtıyordun.Nesin ki sen nasıl girdin hayatıma nasıl benim gibi birini değistirdin güldürdün.
Yaktın beni Güneş,yandırdın,her dokunduğumda alev alıyorum sende.
Artık dudağından içiyordum hayatın şarabını.
Ölmek istemiyorum.."
"ÖLMEYECEKSIN" dedm ağlayarak..Mübahmıydı..
Bolca +18 sahne ve biraz şiddet olacak arkadaşlar ona göre okursanız sevinirim
"Bana attığın o tokat'ın karşılığı olmayacak mı sandın hemde tüm sınıfın olduğu bir partide...?
Alin'in gözyaşları yüzünden şelale gibi akıyor bir tanesi inmeden diğer gözyaşı onu yetişiyordu
"Boşuna ağlama ben senin annenin ameliyat masraflarını ve 1 senelik yurt dışı masraflarını karşılayacağım babanla birlikte orda rahat olacaklar sende bunun karşılığında 1 sene ben ne dersem onu yapacaksın altıma gir desem girecek her isteğimi yerine getireceksin ve emin ol yatakta hiç nazik değilimdir" pis pis sırıtır
Alin karşısında ki adama nefretle bakar bu bir sene nasıl geçecekti...