Her zaman oturduğum bankta oturmuş, dalgaların kıyıya çarpan sesinde düşüncelere dalmış, rüzgarın saçlarımı okşamasına izin veriyordum. Yine kurtuluşumu arıyordum çaresizce.
-Selamün Aleyküm oturabilir miyim?
o yumuşak sesi duymamla bakışlarımı sesin sahibine çevirdim. Siyahlar içinde, sadece yüzü görünen bir kız ve bu kız her yeri kapalı olmasına rağmen nasıl bu kadar güzel olabiliyordu? Düşüncelerimden sıyrıldım ve ne dediğini idrak etmeye çalıştım. Ne demişti Selamün Aleyküm? ilk defa duymuştum bu selam şeklini. Selâma selam, merhabaya merhaba diyorsak buna da aynı cevabı verecektim sanırım.
-Selamün aleykum oturabilirsiniz.
o sadece yüzü görünen kızın bakışlarındaki şaşkınlıkta kurtuluşumu bulacağımı nerden bilebilirdim ki?