Nasıl bir şey ki bu alevlerin bile canı yanıyor.
Kendi kendine mırıldanıyor şarkısını, dilinden düşmeyen bir adamı usul anlatıyor yağmurlara.
Yalnızlığının içinde en büyük sırdaşı gökyüzü, ışıl ışıl parlayan yıldızları.
Bir kız tanıdım gözyaşıyla süslenmiş bir hayatı yaşayan,
Bir kız tanıdım yalnızlığıyla yalnızlığına sığınan, ölesiye seven.
Öylesine saf bir kız tanıdım yorulmuş ama güçlü kalmaya çalışan, acı çeken ama yinede o kahrolası adamı seven.
Ben bir kız tanıdım sevdiği için bütün ömründen vazgeçen.
Ben bir kız tanıdım minicik ve ben bir adam tanıdım dokunduğu herşeyi yakan...
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."