"Kaybolmuş bir ruhtum sadece ve doğru yolu bulmak için çabalamıyordum. Ben akıntıya karşı çırpınmayı seçmemiştim. Çünkü ne kadar çırpınırsam hayat da beni o denli derin karanlık sulara çekiyordu."
Derin Ertürk; lisenin popüler başarılı,sevecen,şımarık ve okulun en gözde erkeğine sahip kızıydı. Ta ki o geceye kadar... Annesinin son nefesi ile yaşamın anlamını yitirmiş Derin'in, dünyası cam kırıklarıyla dolmuştur. Yaşadığı travma yüzünden ördüğü duvarları kendisi dahi yıkamıyorken, vereceği hayat mücadelesi kaçınılmazdı. Artık üniversitelidir ve babasıyla yaptığı anlaşma yüzünden evden çok uzaktadır. Ruhunu kamçılayan cevapsız sorulara rağmen tek bildiği, sıradan bir genç kız olmak istediğiydir.
Daha karşılaştıkları ilk andan itibaren "TEHLİKE" kelimesinin anlamıyla bütünleşen, gizemli yakışıklımız Uras Arslan, Derin'in dünyasına girmesiyle işler tamamen değişir. Birbirlerine karşı hissettikleri çekim, Uras'ın gizlediği sırlarla daha karmaşık bir hal alır. Sert mizacının altında aslında yatan yaralı bir yürektir ve bu yarayı saran tek şey alması gereken intikamdır.
Her şeye rağmen, kader paramparça olmuş bu iki kalbi bir araya getirmekte ısrarcıdır.
Hayata pamuk ipliğiyle tutunan kayıp iki ruhun aşkı umutları olmaya yetecek miydi, yoksa ızdırabın harlanan ateşiyle kül mü olacaklardı?
Küçük kız, elindeki papatyaya konan kelebeğe kocaman olmuş gözlerle baktı. "Anne bak keyebek"
İçten bir şekilde gülümsedi genç kadın. Parkın az ilerisindeki banklardan birine oturmuştu.
kelebeğin konduğu yerden uçmasıyla kaşları çatıldı küçük kızın "Keyebek! Buyaya gey hemen" diye bağırıp kelebeği kovalamaya başladı
"Yağmur! Çok uzaklaşma" diye seslendi kadın kızının arkasından. Yağmur yaşıtlarına göre fazla enerjikti. Karı koca "Hep böyle kalırsa Allah yardımcımız olsun" diye geçiriyorlardı içlerinden
Kadının yüzündeki tebessümü bölen şey ise karnında hissettiği ani sancıydı. Buna anlam veremedi. Doğuma daha 3 ay vardı ve bu sancı hiç normal değildi
Sancı her saniye katlanarak arttı. Kadın yerinde iki büklüm olurken dudaklarından dökülen inlemeye engel olamadı
"Ahh!"
Çevredeki üç beş insan kadının etrafında toplanırken onun bakışları kızını aradı. Neredeydi bu kız?!
"kanaması var!" diye bağırdı çevredeki kadınlardan biri
Doğum için daha çok erkendi
Acı katlanılmaz bir hâl alırken bilincinin yavaş yavaş kapandığını, gözlerinin karardığını hissetti...