"Kaybolmuş bir ruhtum sadece ve doğru yolu bulmak için çabalamıyordum. Ben akıntıya karşı çırpınmayı seçmemiştim. Çünkü ne kadar çırpınırsam hayat da beni o denli derin karanlık sulara çekiyordu."
Derin Ertürk; lisenin popüler başarılı,sevecen,şımarık ve okulun en gözde erkeğine sahip kızıydı. Ta ki o geceye kadar... Annesinin son nefesi ile yaşamın anlamını yitirmiş Derin'in, dünyası cam kırıklarıyla dolmuştur. Yaşadığı travma yüzünden ördüğü duvarları kendisi dahi yıkamıyorken, vereceği hayat mücadelesi kaçınılmazdı. Artık üniversitelidir ve babasıyla yaptığı anlaşma yüzünden evden çok uzaktadır. Ruhunu kamçılayan cevapsız sorulara rağmen tek bildiği, sıradan bir genç kız olmak istediğiydir.
Daha karşılaştıkları ilk andan itibaren "TEHLİKE" kelimesinin anlamıyla bütünleşen, gizemli yakışıklımız Uras Arslan, Derin'in dünyasına girmesiyle işler tamamen değişir. Birbirlerine karşı hissettikleri çekim, Uras'ın gizlediği sırlarla daha karmaşık bir hal alır. Sert mizacının altında aslında yatan yaralı bir yürektir ve bu yarayı saran tek şey alması gereken intikamdır.
Her şeye rağmen, kader paramparça olmuş bu iki kalbi bir araya getirmekte ısrarcıdır.
Hayata pamuk ipliğiyle tutunan kayıp iki ruhun aşkı umutları olmaya yetecek miydi, yoksa ızdırabın harlanan ateşiyle kül mü olacaklardı?
Dudaklarıma bir buse kondururken "seni seviyorum,ama biraz acı cekmen gerekiyor"
Ben iki yıldır acı çekiyorum,bu ne ki? Boxerini çıkarırken onu izliyordum. Bir yere gelince utanman da kalmıyordu bu adamın yanında. Alışık olduğum şeylerdi. Bir adamın sevmediğin halde her zerresini biliyorsanız buna bir bok denmezdi!
Kalın ve damarlı penisini çıkarıp birkaç defa okşadı. Bunu yaparken gözlerimin içine bakıyordu.
"Hazır mısın?"
Hazır mıyım? Ben çocuk doğurmaya hazır değilim. Ben anne olmaya hazır değilim. Lanet olası hapı yanıma almamıştım! Ayrıca aklıma nereden gelebilirdi ki dağ başında kocamla sevişeceğimiz?
Erkekliğini girişime yerleştirirken birden içime itti. "Ahh!" Tırnaklarımı kollarına geçirdim. İçimde hareket etmeye başladı. Bacaklarımı beline doladım, topuklarım kalçalarına değiyordu. Omuzlarına sıkıca tutundum. Terden ıslanmış Saçlarımı gözümün önüne düşerken tek eliyle geriye attı.
"Kartal!"
"Sikeyim! Seni o kadar özlemişim ki!"
"Ahh! Yavaşla!"
"Hayır bebeğim,bu gece sadece benim istediğim olacak"
Omuzlarına tırnaklarımı geçirirken odadaki tek ses tenin,tene çarpma sesleri,ve kısılan sesimden çıkan inlemelerimdi. Sonuna kadar soktuğu aletiyle hayalarının kadınlığıma çarptığını hissedebiliyordum.