"Onu unutuyorum" artık itiraf etme vakti gelmişti. Kabul etmek zorunda değildim sadece duymam gerekiyordu. "Bana onu unutturuyor" gözlerimi duvardaki tabloya sabitledim "Nefret ediyorum." Gözlüğünü işaret parmağıyla mümkünmüş gibi daha geri itmeye çalıştı, deri koltukta sırtını dikleştirdi ve derin bir nefes verdi ardından dirseklerini dizlerine dayayıp tekrar gözlüğünü itti "Kimden ve ne için nefret ediyorsun?" Kafamı kaldırıp gözlerine baktım "Öldüğü için ondan nefret ediyorum."