Hayatta herşey istediğimiz gibi gitmez!
Mehir bir gece öncesinde evinde uyurken o hiç unutamadığı katliam yaşandıktan sonra kendini başka bir odada, bambaşka bir hayatta, dev gibi bir sırrın ortasında ve beş yıllık bir eğitimin ardından ağır bir görevin içinde bulur.
Lise seneleri Mehir'e yaşadığını hissettiren yıllardı. Aşk dolu, dostluk dolu, futbol dolu... Ama tabikide Mehir'in hayatı bu kadar tıkırında gidemezdi.Onlar gelmişti. Savaş ve Burak. Mehir ilk başta onları tanımasada tanıması uzun zaman almamaştı. Peki sizce Mehir'e liseyi zindan etmek için gelen bu ikisi kimdi?
Mehir, Savaş ve Burak'ın yaptıklarıyla başa çıkmaya çalışırken onların ortaya çıktığını haber alan Onur ve arkadaşlarının liseye kaydolması uzun sürmemişti. Burak ve Onur = Ateş ile Barut. Sizce lise Mehir için geçmişini bir nebze unutturup, mutlu anılarıyla geçirdiği günler olarak mı kalacak? Yoksa o yıllardır hazırlanmak zorunda kaldığı kargaşanın, savaşın başlangıcının yaşandığı, Mehir'in hayatta kalma savaşı verdiği yer mi olacak?
Mehir'i kim kaçırdı? Mehir aslında kim ve görevi ne? Düşmanları kimdi ve ne içindi aldığı eğitim? Mehir ile kendinizde bir şeyler bulacağınız bu kitapta bu sorularında cevaplarını da öğreneceksiniz.
İYİ OKUMALAR....
"Alçin..." İsmimi nerden biliyordu bu kız? "İkizim, sen mi geldin? Göremiyorum, görmem gerekmez mi? Beni yanına almaya geldiğinde bile bana gözükmeyecek misin?" Bu kız neyden bahsediyor? "Annemde yanında mı? Bazen göremiyorum, sizin öldüğünüz günden beri oluyor. Beni bu adamlardan korumak için beni almaya mı geldin?" Bir kaç saniye gözlerim onda oyalandı. Ala'nın sesi bizi kendimize getirdi. "Alin hanım, biz Türk askeriyiz. Bir yaranız var mı? Gözlerinize mi zarar verdiler?" Ala'nın sorularını eş geçti kız. "Alçin burada değil mi? Ölmedim mi? Nasıl olabilir ki, kokusunu aldığıma eminim!"
...