Çılgınca haykırarak sudan çıktım. Gülüyordu ve bu benimde gülmeme sebep oluyordu. Sonra bir anda durdu, donuklaştı. Ellerini kucağında birleştirdi ve oynamaya başladı.
"Unutmamam gereken şeyleri seninleyken unutuyorum."dedi.
"Ne gibi mesela?"diye sordum iskeleye yaklaşırken.
"Annemin beni terk ettiğini, abimin beni yüz üstü bıraktığını, babamın... öldüğünü. Kısacası yapayalnız kaldığımı unutuyorum."
"Ah, yer cücesi. Unutmak, en azından bir süreliğine de olsa unutmak, insana iyi gelir. Tıpkı sana da iyi geldiği gibi. Bu yüzden lütfen eve gidene kadar unutmaya, hatırlamamaya çalış. Tamam mı?"diye sordum.
"Denenilebilir bir teklif gibi."dedikten sonra o yanağındaki barajları ortaya çıkararak gülümsedi ve başını onaylarcasına salladı. Gülümsüyordu ama aslında gözlerinde keder vardı.
Genç bir kadının yeniden varoluş hikayesine hazırmısınız?
Ceylan'ın yolu ormanının kralı Aslan'la kesişmişti Aslan Karasinar'la.
Bir oyun kurulmuştu içinde masumların zarar görmesinden zerre çekinmeyen bir tilki ve masumları canı pahasına koruyacak bir Aslan vardı. Peki sizce kim kazanır bu oyunu, gerçekten kötüler her zaman kazanırmıydı?
!! Yaş farkı içerir !!