Alarmım çaldı.Uykunun en güzel yerinde uyandırdı beni lanet alarm.Dolabımın önünde ilk iş günümde 2 saat durmıyım diye dün geceden hazırlamıştım.Üstüme direk girdim Siyah pantolon üzerime gri kısa bir t-shirt.Havaalanına doğru giderken bavulum bozuldu salak bavul,tam o sırada dengemi kaybettim yere düşeceğimi sanarak bir anda onun kollarında buldum kendimi uzun süre bakıştıktan sonra adını sordum Burak dedi.Seninki dedi.Ben ee şeey been-im aadı-m 'Özge'. -Tabiki birazcık kekelemiş olabilirim aslında biraz dediğime bakmayın baya baya kekelemiştim.Sonra bıraktım ve koşarak uçağa bindim.Uçakta yanımdaki koltukta oturuyor yaşasın işte hayatımın aşkı.Uçak indiğinde taksi çağırdım taksinin kapısını tam açıcaktım ki ellerimiz üst üste geldi ve orada tekrar aynı bakışmayı yaşadık.Gözleri gökyüzü gibi masmaviydi.Bende onun bulutları gibiydim.Otele geldiğimizde baya tanıştık.Erkek kardeşim gibi oldu bir anda.Aslında ben daha ötesini...neyse ya boşverin.Akşam yemekleri,sabah kahvaltıları,denizde yüzmek,spor yapmak herşey onunla güzel.Herşeyi birlikte yaptık ve tatilin son günlerine yaklaşmıştık.Tatilimizin bitmesine 4 gün kalınca otelin dışına çıktık sahilde yürüyüş yaptık akşama kapar gezdik dondurma yedik,açık hava sinemasına gittik mısır yedik.O mısır ne güzeldi tabi onun sevgisi vardı içinde.Sonra bir Clup'e gittik deliler gibi dans ettik.Sonra otele geri döndük.Ben odama,o odasına gitti kıyafetlerim üstümde uyuya kalmışım.Sabah beni o bebek gibi masum gülüşüyle odanın kapısını çaldı.Beni zorla uyandırdı hatta bana bişey olduğunu sanıp 'Resepsiyon'dan kart isteyip odama girmiş ve bana olağan üstü bir kahvaltı getirmiş.Bütün gün odanın balkonunda sohbet ettik.