Her zamanki gibi yalnızdı kimse onu anlamıyordu . kızkardeşine anlatmaya çalıştı ama dinlemek bile istemiyordu .. Günler geçti ama o aksine iyice anınganlaştı değil Celestia yı görmek yan odada bile olmasını istemiyordu anlatmaya çalıştı belki içindekileri ama kimse dinlemedi. Kimse sevmiyordu onun gecesini sıkıcı buluyorlardı belki sıkıcı bulamasalar uyurlar mıydı hiç... "SAÇMA" diye kestirir atardı ablası tabii onun için kolaydı onun gündüzünü seviyorlardı ya Prenses Luna birtürlü içindekileri atamadı kin nefret onu sardı 16 yaşındayken kontrolünü kaybetti Nightmare Moon'a dönüştü. Aslında tek isteği geceyi sevmeleriydi sonsuz gece falan yoktu ortada nefretinden söylemişti ablası acımadı anlamadı ... Aya sürdü onu.Dile kolay aslında BİN YIL. O bir kendisinin sevdiği ay ona zindan olmuştu ABLASI sayesinde .. Geri döndüğünde tek prenses o olmak istiyordu çünkü ablası onu alamamıştı belki de hiç anlamaya çalışmamıştı. o ponyleri anlayan bir prenses olacaktı ama Twilight sayesinde yenilmiş ve Luna olmuştu tekrar .. Artık kırgındı ablasına belli edemiyordu belki. Ablası onu saraydan dışarı çıkmasını yasaklayarak emirler vermişti yine ve o yokken Twilight adında bir ponyi kendinden çok sevdiğini öğrendi kırıldı iyice sonra o prenses oldu. Fazla bu kadarı diye düşündü Prenses Luna. FAZLA. Artık içinde Celestia ya dair tek güzel anısı tek iyi bir duygu kalmamıştı. -BEN SENİ ANLIYORUM PRENSES LUNA BEN GECENİ SEVİYORUM-All Rights Reserved