Aşkın yanlızlık hâli
  • Reads 25
  • Votes 2
  • Parts 1
  • Reads 25
  • Votes 2
  • Parts 1
Ongoing, First published Jun 28, 2015
Gerçekten gittiğine inanamıyorum ne zaman yatağımın diğer tarafına baktığımda sanki hep ordasın yattığın taraf hep sıcak  sanki şu an uyuyormuşsun gibi...seninle geçirdiğim günlerden birinin son günümüz olduğunu nerden bilebilirdim?şu an o kadar pişmanım ki keşke sana daha sıkı sarılsaydım kollarında mutluyken seni sevdiğimi daha çok söyleseydim belki gitmekten vazgeçirdin...seni bir rüzgar alıp gecenin en karanlığına gömdü sanki kimse duymasın,görmesin,konuşmasın,saklandığın yerden çıkarmasın ama maalesef ben senin yanlızlığında mutlu değilim kimse seni görüp bulmasa bile ben senin tekrar gelmeni ve eskisi gibi beni sevdiğini söylemeni bekliyiceğim sence umutsuz bir vaka mı?eğer hiç gelmiceksen söyle ben hayatıma yeni biride bulurum tabi aklımdan seni silebilirsem...bu da imkansız gibi gözüküyor en iyisi kendimizi hayatın akışına bırakmak ve daha önemlisi kadere....umudumu hiç kaybetmeden gelmeni bekliyiceğim belkide kaderimde altın harflerle yazılısındır kim bilir...
All Rights Reserved
Sign up to add Aşkın yanlızlık hâli to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
You may also like
Slide 1 of 10
Lafügüzaf  cover
Zeytin Dalı cover
SEN BEN VE BİZ. *Texting* (+18) cover
BERDEL (+18) cover
Yarkıyısı cover
GÜN TABAĞI | TEXTİNG cover
MÜPTELA (tamamlandı) cover
Oyunbozan cover
İzler Silinmez cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover

Lafügüzaf

17 parts Ongoing

Aşk suçtu. Senin olmayan birisi için beslediğin duygular bir cellat gibi dikilirdi karşına. Sonra kollarına iki asker girerdi, o askerler başını bir kütüğün üstüne bastırırken boynuna inecek baltayı büyük bir sabırla beklerdi insan beklerdi ki, cellat alacak onun kellesini. Ama o balta inmeden önce, dururdu zaman. Sabır kanatırdı insanın her bir zerresini, bir işkenceden farksız akardı saniyeler, bir sudan sessiz, bir dalgadan daha hırçın. Aşk cellatı, ve o balta aşkın ellerinden inerdi insanın boynuna. Sevda cehennemdi, seni sevemeyen birinin aşkı ateşdi. Kendi kalbini yakan, kendi kanını akıtan bir kılıçtı. İnsan nasıl saplardı kendi sırtına bıçağı? İnsan ancak aşık olsa ihanet ederdi kendisine. Aşk ihanetdi, aşk en büyük oyun ve insanın kendine yaptığı ihanetdi. O Yavuz Payidar'dı, kendine en büyük ihaneti yapmış sırtına bir bıçak saplamış, boynunu bir cellatın önüne uzatmıştı. O Payidar'dı, sevdalanmıştı. Ve sevda, onun ihanetiydi.