Babam yüzünden suratım palyaço gibiydi. Şansıma küseyim ki yağmur yağıyordu. Annemin zoruyla da hiç yüreyemediğim topuklu ayakkabı giymiştim. Bardaktan su boşalırcasına yağmur yağıyordu. Yüzüm kim bilir ne haldeydi. Yürürken düştüm. Üstümde mahvolmuştu. Artık kalkmıyordum. Öylesine sinirlice gökyüzüne bakıyordum. Sonra biri elini uzattı. Bende geri çevirmedim. Sonra o yakışıklı erkeği gördüm. O bana bakarak " Palyaço musun kızım sen? " dedi. YIKILDIM.