Ben Lale Güneş İstanbul’da ailemle yaşıyan bir lise öğrencisiyim. Ne kadar masum, sıradan bi hayatım varmış gibi geliyor dimi?...
Herkesin hayatında değer verdiği birileri vardır; kimisi ailem der, ben ise sadece annem diyebiliyorum. Evet bi babamda var ama ben onu hiç baba gözüyle görmüyorum; daha doğrusu sanki öyle biri dünyaya gelmemiş gibi davranıyorum. Sözde öz babam ama üvey olsa ancak bu kadar kötü davranabilirdi. ...
Sıkıcı bir okul gününden sonra eve geldim. Kapıya geldiğimde tam zili çalıcakken, sabah çıkarken anahtarlarımı aldığım için kendime teşekkür ettim. Zile basıp da annemi rahatsız etmek istemiyordum. Kapıyı açıp girdiğimde evde babamın sesini duydum. Garipsedim, bu saatte evde olması imkansızdı ve üstelik bağırıyordu. Annem ise” Yusuf bunu nasıl yaparsın bize, biz nerede yaşıcaz, kafamızı sokacak zar zor bulduğumuz evi sen şimdi nasıl satarsın” dedi. Gözlerimin dolduğunu hissettim.
Okulun bahçesine girdiğimde bahçeyi baya kalabalık gördüm. Benim önce müdürü bulmam gerekiyordu. Bahçede ağacın dibindeki bankta oturan bir arkadaş grubu gördüm. Onlara müdürün odasının nerede olduğunu sorma kararı verdim. Uzaktan o kadar dikkatli bakmamıştım ama yaklaşınca oturan erkeklerin hepsinin birbirinden yakışıklı olduğunu fark ettim. Ağzımın suyu akmadı desem yalan olurdu. Yanlarına gidip bi çocuğu gözüme kestirdikten sonra “bir şey sorabilir miyim? Müdürün odası nerede acaba ?” gıcık şey yüzüme bile bakmamıştı. Sinir olmuştum. Okuldaki bütün tipler böyleyse çok işim vardı bunlarla.
Yanımdaki çocuk” sana çok yakışıyor” dedi. Afalladım.” Ne yakışıyor” diye sordum kaşlarımı çatarak. ” Gülmek” diye bir cevap beklemiyordum. Gülümsedim hem de en içten gülümsememle. Bu çocuğun sürekli bana bakmasından sapık olduğuna karar vermiştim ama şimdi öyle düşünmüyorum. Çocukla de
"Ah! H-Haris!"
"Sana o adamı unutturacağım Arel,ve yeminim olsun bu gece kendi adını bile unutacaksın." İçimde hareketleri sertleşirken gözüm dönüyordu. Gerçekten dediği gibi,beni sertçe beceriyordu.
"Şu andan itibaren bir Bakırcı'sın Arel,siktiğimin anlaşması umrumda değil, artık benimsin."
...
Haris Bakırcı &Arel Hancızade
Not; Kurgudaki soy isimler,kurumlar tamamen hayal ürünüdür. Ve bu bölümler öylesine yazılmıştır,yani çerez bölümler