Bir kız bir oğlan sen buna aşk hikayesi dersin ben buna mutsuzluk hikayesi diyorum Bu kitabı neden okumalıyım sorusundan çok nasıl okumalısınız onu söyliyim. Karakterleri aklınızda belirleyin. Sonra benim yazdıklarımı onlara açtığınız baloncuklara koyun. Bir anlama bir film çekin aklınızda. Kitap okumayı sevmeyen bir adamın normal bir kitap yazması beklenebilir mi sizce? Ben çizgi roman okumayı severim biraz da onun mantığında yazıyorum. Ben kitaplardaki betimlemelerden nefret ederim. İlkbaharda geçen bir hikaye de yazarım yemyeşil ağaçlar betimlemesini saçma bulurum. Mesela çatı demişim ben eee aklında bir çatı canlandır yani. O kadar kitap okudun ya da en kötüsünden film izlemişsindir. Bahsettiğim şeyler senin içinde bir şey uyandırmalı ama bazı yerlerde. Diğer kısımlar da sadece bizi yazıyorum. Normal bir yaşantı. Ne zengin oğlan felsefesi ne zengin kız. Fakir oğlanda yok. Klasikleşmiş şeylerden bahsetmiyorum. Kitap nasıl yazılır biliyorum o yüzden yazılmış romanlar gibi bir roman değil bu. Özellikle benim anlatımım böyle. Hikayedeki her şeyi çok görmek istiyorsanız zaten diyaloglarda geçiyor. Eve gidip ne yaptığını yazmıyorum çünkü her akşam aynı şeyi yapıyor. Ya da yarın olunca diğer şahısa açıklayacağından yazıyorum. Saçmaladığım kısımlarda var insanları duygulandırdığım kısımlarda. Güldüğümüz kısımlarda var. Ben kötü bir yazarım çünkü ben bir yazar değilim. Diyalog yazmak daha zor emin olabilirsiniz. Kuracağınız cümleyi biliyorsunuz ama karşınızdaki size ne söyler bilmiyorsunuz. Beni insanların konuşmaları sıkmadığı için böyle yazıyorum. Çok fazla diyalog var kitapta. Bu yazıyı okuduysan eğer kitabı bence bitirecek kapasite de bir arkadaşsın sen
88 parts