Hayata hiç bırakmayacakmış gibi bağlıyken neden vazgeçersin her şeyden?
Bir gece,karanlık ,boş bir sokakta,tanımadığın bir adam tutarsa soğuk elleriyle ellerinden ne yapabilirsin?Bağırmak,çırpınmak ve kurtulamamak ,başka...
O geceden sonra ne aynı kalır hayatında?Sen sen olabilir misin hala?En yakın arkadaşına bile anlatamazken o geceyi ,içinde ne kadar taşıyabilirsin?Ne kadar susabilirsin ki? bir ay? iki ay?Daha fazla mı yoksa?
Peki ya aslında susarken konuşursan.Tam her şeyden ümidi kesmişken biri çıkıp sessizliğinle bile anlarsa seni?
Gözlerinle konuştun mu hiç? Hiç ağzını oynatmadan haykırdın mı ?
En yakınların bile duyamazken haykırışlarını, hiç tanımadığın biri duyup,anladı mı?
Tam her şeyden vazgeçmiş kaybolacakken yeniden başlamayı düşündün mü?
Yeniden başlama nedenin hayatı sevmen miydi?Yoksa tek başına ,karanlıkta kalmaktan mı korktun?
Çok alıştığın oldu mu hiç.Çok ama çok kısa zamanda çok alıştın mı sessiz haykırışlara?O haykırışları duyan adama da alıştın mı zamanla?
Hiç düşündünüz mü?Ya bir gün karanlık bir sokakta elimi soğuk bir el tutar da hayatımı elimden alırsa diye?Düşünmediniz dimi?Çünkü hiç başımıza gelmez sansak da her sokağa çıktığımızda bunu yaşamamak için korkup,kulaklığın sadece birini takıp arkadan gelen ayak seslerini duymaya çalışmak.Korkarak yaşamak,gece geç saatte dışarı çıkamamak,her türlü tacize uğrayıp o korkuyla yaşamaya başlayan,etek giymekten korkan,kendini korumak için yanında çakı bile taşıyan bir kadın toplumunun içinden sadece biriyim ben.
Her gün bu korkularla çıkıyorum evden.Ya bir gün ben de yaşarsam diyerek ,sürekli arkamı kollayarak yürüyorum.Etek giyince namussuz olduğumdan etek giymiyorum.
Ben bir erkek düşmanı değilim.Sadece karanlık sokaktan geçerken korkmak istemiyorum artık,istediğimi giyip,istediğim saatte çıkmak istiyorum