Bu onların son umutları...
Bir kaç kelimeye sığdırılmış onlarca düşü gerçekleştirebilmek için son çıkış,son çare,SON UMUT.
Ya da...
Onlar öyle sanıyor....
Sonlarla başladıkları bu hikaye onlar için aslında ilklerin başlangıcıydı.
Başlarına geleceklerden habersiz üç genç kızın üniversiteyi kazanıp,ailelerinden uzakta...çok uzakta,İzmir'de yaşamaya başlamaları ve sonrasında patlayan bir düdüklü tencere olayı...
Sizi moda ve aşkla harmanlayıp,adeta pembiş bulutlar üzerinde bir gezintiye çıkaracak ,panik atak krizleriyle hop oturup,hop kaldıracak,yürüyen otorite Eldem'in,
Huysuzluğuyla soğuk nevale olmanın kitabını yazmış,sigarasını elinden düşürmeyen,sizi bazen deli edecek ama çoğu zaman güldürecek,insan seven ama uzaktan seven Berrak'ın,
Siyaha olan aşkı,metalciyim oğlum,ben seni üzerim sitiliyle içinizi karartacak ama tanısanız çok sevip,içinize sokmak isteyeceğiniz,ailemizin yer fıstığı İlayda nam-ı diğer İloş'un
Ve tabi olmazsa olmazımız Amiplerimizin hikayesine HOŞ GEL Dİ NİZ !
***Düzenlemeye alınıp, öyle devam edilecektir. Teşekkürler. İyi günler.***
Bazı hayallerin sorgulanması gerektiğini düşünüyorum, en başta annemin kız çocuğu hayali... Yani sırf bir kız çocuğu olmasını istediği için kim 6 çocuk yapardı ki?
Annem mesela.
Ben Çilay Neva Sezin. Zebaniden farksız beş abiye sahibim.
Ve birde fazla sinir bozucular.
"Çilelay! Şarj aletimi getir!"
**
Yeni okulum burası mıydı?
Eski okulumu istiyorum.
"Nedir bu çektiğim çile."