O sırasında Özge ile konuşurken ben onu izlerdim. O kantinde çayını içerken ben yine onu izlerdim. O basket oynarken ben yine onu izlerdim. O yazı yazarken ben onu izler ve ne kadar muhteşem kalem tutuyor diye düşünürdüm. Kısacası ben onu izlemeyi seviyordum. İnsanın içini ısıtan o gülümsemesini seviyordum. Yani ben onu böylesine severken onun beni sevmemesi tam bir fiyaskoydu. Ama ben yine de beni sevmesini bekleyecektim. Ne olursa olsun beni sevmeliydi. Buna ihtiyacım vardı hemde fazlasıyla.