"Bu konuşmanın nereye gideceğini biliyor musun?" Öykü büyük bir yutkunmayla cevap verdi. Tamer kırık bir gülüş gönderdi kadına bütün kasları gergin ve hazırdı, onu istiyordu. "Bana nasıl güvenebiliyorsun, benim iyi biri olduğumu nereden biliyorsun tutkum" derken üzerine daha çok eğilmişti. Masanın köşesinde olan Öykü belini yay gibi gererek arkaya doğru yaslandı. "Be.. ben bilmiyorum sadece ben güveniyorum" diyerek kekelemeye başladı. Tamer onun tatlı dolgun dudaklarını tatmak istiyordu. Teni yumuşacık görünüyordu acaba bütün vücudu bu kadar yumuşak mıydı? Bu kadının yüzüne bakarken vücudunda kan ters yöne akıyordu, bu kadına karşı tek bir kasının oynamasını dahi istemezken, bedenindeki hareketlenmeyi bir kez daha duyumsadı. İki kolunu kadının yanların doğru uzatarak onu masaya sıkıştırdı. "Bir gün pişman olacaksın Öykü ve o zaman bu dediğimi unutma. Ben aziz değilim". "Hangimiz o kadar masumuz ki"
85 parts