Panoya bakmadan önce göz kapaklarımı kapatarak 10'a kadar saydım
1 , 2 , 3, . . tamam ! sorun yok! istediğim kişi olacak . . .
4 , 5 , 6 . . . sonuçta 2 hafta orada kalacaktık ve ben bilmediğim,
tanımadığım bir insanla gitmek istemiyordum . . .
7 , 8 , 9 Aysa ya da Derin , Asya ya da Derin başka biri olamaz olamaz . . .
10 , son sayıyı söylediğimde içimde bir sızı hissettim sızı karnımdan hızlı bir
şekilde yukarı çıkarken gözlerimi yavaş yavaş açtım.
Beyaz kağıda baktığımda ucunun biraz yıpranmış olduğunu gördüm ;
Acaba kaç kişi istemediği kişi çıktığı için bu kağıda vurmuştu?
Onlardan biri olmak istemiyordum !
İşaret parmağım ile liste de ismimi ararken yanıma doğru gelen ayak sesini duydum ama yanıma gelen kişi ye aldırman aramaya devam ettim .
13'üncü sırada adımı görünce ismimin yanımdaki isme baktım.
"BEREN KAREN-EKİN ÇAĞLAYAN=İZMİR "
Ağzım şaşkınlıktan açılırken elimi istemsiz olarak ağzımın önüne getirmiştim.
Sağıma dönerek yanıma gelen kişiye baktım , Ekin karşımda duruyordu.Tebessümle gülümsediğinde gamzesi çıkmıştı , bir anda kalbimin hızla atmaya başladığını hissettim kahverengi gözleri bana yaklaştığında odaklandığım tek şey o karanlık gözleriydi . Karanlık gözlerinde tarifi olmayan bir his vardı. Gözlerini benden ayırmayarak sağ kulağıma eğildi.
“Nasılsın ORTAK ? "
❝Burası Karadeniz, burada hiçbir aşk mücadelesiz olmaz.❞
"Karadeniz'e eskiden Konuk Sevmez Deniz derlermiş," dedi. Sesindeki buz dağı yüreğimi titretti.
Bunu daha önce hiç duymamıştım. Demek hırçın dalgaların sahibi olan Karadeniz'e Konuk Sevmez Deniz diyorlardı. İlk kez duyduğum için olsa gerek garibime gitmişti. Ben de buraya gelen bir konuktum.
"Peki ya, öyle mi?" diye sorduğumda bakışlarımı usulca ona kaldırdım. "Burası gerçekten konuk sevmez mi?"
"Sevmez," dedi Kuzey net bir dille. "Alır, götürür, öldürür seni. Sen de elbet gideceksin buralardan, ait olduğun yere döneceksin. Buralar hiç konuk sevmez."
Bir düşman kapıyı çalar.
Elinde ölümle bekler.
İmkânsız bir aşk başlar.