Soğukkanlılıkla silahı ateşlediğinde kurşun hedef tahtasının tam ortasına isabet etmişti. Gözlerindeki kararlılık ve serinlik herkesi korkutabilecek kadar güçlüydü. O sınıf arkadaşımken çok farklıydı. Derste standart öğrenciler gibi durur ve hocayı dinlerdi. Tek fark hocanın söylediği cümlelerden lafta anahtar kelimeleri bulup finallere onlarla çalışmasıydı. Bunu nasıl yapıyordu? Gerçekten aklım almıyordu ama finallerden bu sayede hep yüksek alıyordu. Beyni farklı çalışıyordu. Senin yüzüne baktığında o an ne hissettiğinden dün gece ne yediğine kadar anlıyordu. Ve bunları sadece birkaç küçük izden çıkarıyordu. İlk başlarda ondan korkmuştum ama şimdi ne yalan söyleyeyim ona sadece hayran kalabiliyordum. En iyi arkadaşım olduğu için demiyorum o mükemmeldi. Tanrı'nın özenerek yarattığı bir kuldu o. O da bunu biliyordu. Bu yüzden egosu biraz yukarılarda olabilirdi ama yirmi yaşında genç bir kızın polisin yapamadıklarını yapması bence buna değerdi. O sadece kitaplarda olabilecek türden birisiydi. Özellikle de şapkayı taktığında dönüştüğü kişi mükemmeldi. Evet şapka. Her dedektifin kendine özgü bir eşyası olmasını savunan arkadaşım, kendisine ölen babasının ganimeti olan siyah şapkayı seçmişti. Onlar bir bütündü. Onlar sadece olayları çözmek için bir araya gelen iki kadim dostuydu. Onlar Merve Lina ve siyah şapkaydı.All Rights Reserved
1 part