İnsanlar akıllarına ve kalplerine göre yaşarlar. Bazen kalplerinin sesini dinler, bazen aklının bildiğini yaparlar. Aklının bildiği, belkide bildiği gibi değildir. Duyduğu kalbinin sesi değildir belkide. Bilinmez bir okyanus.. Tereddütler ve şüpheler içinde yüzmek yerine, sebepsizce, gelişi güzel yaşar insan. Kimisi dünü yaşar, kimisi yarını, kimi de anı.. Düşünmez bazen. Bazen düşünse de bulamaz. Belkide işin içinden çıkamadığından, çıkarsız yaşayamaz. Çıkarlarla, etrafına göre şekillenmiş karakterlerle, hissiz, inançsız, sadece kalbi kırıldığı için kendini kendine tutsak ederek yaşayan insanlar gerçekten özgürmüdür? Bütün bunları bir kenara bırakıp özgür olmak için...