“Ah, selam.” Sesi ruhumda –evet olmayan ruhumda- bir şeyleri harekete geçirdiğinde kafamı kaldırdım. “Adın neydi?” Gözlerimi devirmek ve tek kaşımı kaldırmak arasında bir seçim şansı yapmaya gerek duymadan, her ikisini de gerçekleştirdim. Tamam, şımarık. Bu oyunu iki kişi de oynayabilirdik. “Ah,” dedim sesimi düz tutarak. “Siz kimsiniz?”