UYARI: BU HİKAYE BİR SÜRELİĞİNE ASKIYA ALINMIŞTIR. YAZARINIZ -Kİ O BEN OLUYORUM- YOĞUN BİR ÇALIŞMA TEMPOSUYLA ÜNİVERSİTE SINAVINA HAZIRLANACAĞINDAN, HİKAYEYE BAŞLAYIP, DÜŞ KIRIKLIĞI YAŞAMAMANIZ İÇİN, YENİ BÖLÜM GELENE KADAR OKUMAMANIZI TAVSİYE EDERİM. YİNE DE SİZ BİLİRSİNİZ :P İki farklı zihin, iki farklı yürek ve iki farklı ruh. Kartal ile Tibet'i böyle betimleyebilirsiniz. Ah, tabii.. Bir küçük ayrıntı daha; onlar yapışık ikizler! Bilimde, Siyam ikizleri olarak bilinseler de, onların duydukları kelimeler genelde; "ucube", "yaratık" veya çok fazla bilim-kurgu filmi izleyen çocukların deyimiyle "mutant" idi. Önceleri katlanması kolaydı, çocuklardı. Fakat onlar büyüdü. On sekiz olmalarına kaç gün kalmıştı, sahi? Hayat, onlara azap gibi gelmeye başladığında, sonucunda olacakları umursamadan bir karara vardılar. Ancak, bu karar onların kaderini değiştirecekti. ''Ne zaman?'' diye ürkekçe sordu Tibet. Ölüm tarihlerini belirlemek onun için zordu. Öte yandan Kartal oldukça sakindi. Soğukkanlı bir şekilde cevapladı. ''Doğum günümüzde. Sonuçta bu lanet hayatımız o gün başladı. Her ne kadar doğum tarihimiz kesin olmasa da.'' Belki de, bundan sonrası onlar için daha iyi olurdu. Olur muydu, cidden? Yazılmaya başlandığı tarih; Temmuz 2015.All Rights Reserved
1 part