Özgür, annesi ve babasının trafik kazasında ölümü üzerine küçüklüğünü yetimhanede geçirmiş bir kız. Yıllar sonra anneannesinin Özgür’ü yanına almasıyla başlıyor özgürün hikayesi. Ve hayat 18 yaşına geldiğinde onun en büyük sınavını masasının üzerine bırakıyor.
“Beni iyi dinleyin, bayım.
Kaybetmekten bahsetmeyin artık bana, kaybedecek bir şeyim kalmadı çünkü.
Mesela öznesi ‘benim’ olan bir nesnem yok, bayım. Bunun acısını bilir misiniz siz ?”
O, her şeyini kaybetti, kalbi hariç.
“Olur da kaybedecek bir şeyiniz kalmadıysa sizinde, uğrayın benim yanıma. Zira içmemiz gereken bir şişe rakı olması gerek, bayım.
Eğer sizinde canınız benimki kadar yanıyor ise, kapalı yaralarınıza sargı yapmayı kendime borç sayarım, bayım. Çünkü bilirim en çok kanayan ve acıtan yaradır, kapalı yaralar.”