Aşkın Fotoğrafı #Wattys2015
  • Reads 6,961
  • Votes 842
  • Parts 9
  • Reads 6,961
  • Votes 842
  • Parts 9
Ongoing, First published Jul 17, 2015
Çeşme Alaçatı’da yanlışlıkla çektiğim bir fotoğraftaki kız…
Fotoğrafın güzelliğini anlatamam sanırım. Kelimeler yetmez. Deniz kenarında, yağmurlu bir günde havada süzülen martıları çekmek için kamerayı yakınlaştırmıştım. Ama dalgınlık bu ya, herhalde yanlışlıkla bir kızın yüzü çıkmış fotoğrafta.
Havanın çok sıcak olmasına rağmen üstüne kat kat kazak giymişti ve yün bir bere takmıştı başına. Masmavi gözleri, gökyüzü ve denizle uyumluydu. Ama o güzel gözlerinde yaşlar birikmişti ve dokunsan ağlayacak gibi duruyordu. 
Kaşları hafif çatıktı ve dudakları mühürlenmiş gibi sımsıkı kapalıydı. Kahverengi saçları rüzgârın etkisiyle geriye doğru gitmişti. Saçlarının uçları güneşten açılmış gibi sarı tonlarıydı. Gözleri, benim en başta fotoğrafını çekmeye çalıştığım martıya bakıyordu. Öyle bir özlem vardı ki o mavi gözlerinde… Sanki önceki hayatında martıydı ve uçmayı özlüyordu. Sanki bıraksalar uçmaya başlayacaktı. 
Ben hayatımda böyle bir güzellik görmemiştim. Gördüğüm en güzel manzaraydı, gözleri huzuru anlatacak kadar güzel ve umut doluydu. İşte aradığım buydu. Saf masumiyet… 
Bu kızı bulmadan bana rahat yok bu dünyada…
All Rights Reserved
Sign up to add Aşkın Fotoğrafı #Wattys2015 to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
34 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
DİLVAN (Kitap oluyor)  cover
Kara Gül  cover
GECENİN İZİ cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
AMARİS cover
İMDADIM cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover
PİNHAN MAHALLESİ  cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
SARRAF cover

DİLVAN (Kitap oluyor)

37 parts Complete

Tek davası okumak olan Avin Mirşad. Bin derdin dermanı olan Maran Mirşad. "Mardin şahidim Maran yüreğimin güneşisin. Dışımı aydınlatırken yüreğimi yakansın." Hayatın acımasız döngüsü içerisinde birbirlerine denk gelen iki insan. "Mezopotamya şahidim Avin. Hem gecem hem gündüzümsün. Sen benim gökyüzümsün." Herkesin bir yarası var. Güneş kadar yakıcı, gece kadar karanlık.