Çeşme Alaçatı’da yanlışlıkla çektiğim bir fotoğraftaki kız… Fotoğrafın güzelliğini anlatamam sanırım. Kelimeler yetmez. Deniz kenarında, yağmurlu bir günde havada süzülen martıları çekmek için kamerayı yakınlaştırmıştım. Ama dalgınlık bu ya, herhalde yanlışlıkla bir kızın yüzü çıkmış fotoğrafta. Havanın çok sıcak olmasına rağmen üstüne kat kat kazak giymişti ve yün bir bere takmıştı başına. Masmavi gözleri, gökyüzü ve denizle uyumluydu. Ama o güzel gözlerinde yaşlar birikmişti ve dokunsan ağlayacak gibi duruyordu. Kaşları hafif çatıktı ve dudakları mühürlenmiş gibi sımsıkı kapalıydı. Kahverengi saçları rüzgârın etkisiyle geriye doğru gitmişti. Saçlarının uçları güneşten açılmış gibi sarı tonlarıydı. Gözleri, benim en başta fotoğrafını çekmeye çalıştığım martıya bakıyordu. Öyle bir özlem vardı ki o mavi gözlerinde… Sanki önceki hayatında martıydı ve uçmayı özlüyordu. Sanki bıraksalar uçmaya başlayacaktı. Ben hayatımda böyle bir güzellik görmemiştim. Gördüğüm en güzel manzaraydı, gözleri huzuru anlatacak kadar güzel ve umut doluydu. İşte aradığım buydu. Saf masumiyet… Bu kızı bulmadan bana rahat yok bu dünyada…
9 parts