Ben Triss ANİSSA. On yedi yaşındayım. Babam, annem ve ben birer gölgeyiz. Yani biz kendimizi öyle adlandırıyoruz. Kendimize gölge dememizin nedeninin o aptal bilim kurgu hikâyeleri ve benzeri olayların bizim hayatımıza etki etmesiyle bir ilgisi yoktur. Biz kendimize, sadece yasa dışı olan veya yasalara uygun olan ama işin içinde bir bokluk olan operasyonlara müdahale edip ortadaki pisliği ortadan kaldırdığımız için gölge deriz. Bu yasa dışı veya yasalara uygun olduğu halde içinde bokluk olan operasyonlara burnunu sokan suçlu, suçsuz herkesi gebertiriz. Biz bu işi yapmadan önce kurbanlarımızın (evet bana göre onlar kurbanlar )her şeyini öğreniriz ve onun peşinde adeta bir GÖLGE misali dolanırız. Amacımız işimize yarayabilecek her türlü bilgiyi toplamak ve bu bilgileri kendi işimize yarayacak bir şekilde kullanarak planlar kurarız. Her gölge on beş yaşına geldiğinde kendi silahını bulur. Immm… Ya da şöyle demeliyim. Silahlar gölgelerini bulurlar. On beş yaşına gelen her genci içerisinde toplam seksen dokuz tane eli silahlı ve çok iyi dövüşebilen adamın olduğu bir labirente bırakırlar. Labirentin toplam dokuz tane çıkışı vardır ve toplam kırk dokuz tane genç bu ölüm oyununa dahil olur.Benim ölüm oyunum ise sadece bir labirentten oluşmuyor…All Rights Reserved
1 part