Sigarayı dudaklarımdan ayırdıktan sonra karşımdaki kaltağı iyice süzdüm. "İki türlü kaltak vardır." dedim kendini yanındaki çocuğun koluna iyice yapıştırıp masum rolü yapan kızdan gözlerimi ayırmadan. "Bir tanesinin sadece sikik bir zarı olmadığı için senin gibiler kaltak kabul eder. O kızın ne yaşadığını neden o halde olduğunu bilmeden yargılarlar işte. Diğeri de ruhu kaltak olanlar; o 'sikik' zarları hala onlardadır ama ruhları kaşar olmuştur." dedikten sonra yanındaki piçe dönüp "Tıpkı yanındaki kız gibi" diye ekledim. Sigarayı dudaklarımın arasına koyup tekrar sert bir şekilde içime çektim. Ne kadar derin çeksem de bana hiçbir şekilde dokunmuyordu. Sigarayı dudaklarımdan uzaklaştırdıktan sonra son hamleyi yaparak kızın dibine kadar girdim. Sevgilisinin yanına daha da yaklaşırken alayla güldüm. "Bırak bakireliğim bende olmasın. Ruhum temiz olsun yeter." dedikten sonra sigarayı yere atarak üstüne bastım ve arkamı dönerek yürümeye başladım. "Asya" diye bağırmasını umursamadan yoluma devam ettim. Şu anda acıdığım tek şey tam olarak bitiremediğim sigaramdı. Eğer arkamı dönersem benden onun yüzünden sıkı bir yumruk yiyebilirdi. Bu yüzden görmeyeceğini bilsem de gözlerimi devirerek arkama dönmeden el hareketi çektim. Sustuğuna göre bu yeterli bir cevaptı. Sanırım. Alaylı bir şekilde kendi kendime güldükten sonra nereye gittiğimi bilmeden yürümeye devam ettim. Ben buydum işte. Umursamaz, bencil ve kaltak. Ve bu da benim hikayem. KESİNLİKLE MASUM KIZ& KÖTÜ ÇOCUK HİKAYESİ DEĞİLDİR.