12 yaşına kadar, ıslah evinde yaşayan ve bütün zorluklara annesi gibi sevdiği Enise ile göğüs geren bir küçük kız.
Bir gün Enise'nin ölümünden sonra, ıslah evinde kalmak için hiç bir sebebi olmadığından oradan kaçar ve hayatını değiştirecek, kendisine geçmişi, ailesi, annesi hakkında bilgi verecek bir adam ile karşılaşır.
Bu kişi, 'babasıdır'.
Ailesini darmadağın eden, zorluklarla büyümesini sağlayan kişiden intikam almak için onun en yakın olduğu kişilere yaklaşır.
Bu kişiler 'Ünal' ailesidir.
Futbolcu olan Enes Ünal'ın menajeri olarak hayatlarına girer fakat çözüleceğini sandığı sırlar daha da karmaşıklaşır ve içinden çıkılamayacak bir hal alır.
Enes Ünal artık sadece, Ayaz Turan'ı öldürmek için girdiği yoldaki, hedefe gitmekte yardımcı olacak bir nokta değildir.
İnsanlar gündüz mutlu gözükebilmek için hangi maskeyi kullanırsa kullansın, Gece olunca tüm maskeler düşüyor ve gerçeklerle yüzleşiyorlar. Gece, gündüzün gerçeği. Aynı Ay, Güneş'in gerçeği olduğu gibi.
❝Burası Karadeniz, burada hiçbir aşk mücadelesiz olmaz.❞
"Karadeniz'e eskiden Konuk Sevmez Deniz derlermiş," dedi. Sesindeki buz dağı yüreğimi titretti.
Bunu daha önce hiç duymamıştım. Demek hırçın dalgaların sahibi olan Karadeniz'e Konuk Sevmez Deniz diyorlardı. İlk kez duyduğum için olsa gerek garibime gitmişti. Ben de buraya gelen bir konuktum.
"Peki ya, öyle mi?" diye sorduğumda bakışlarımı usulca ona kaldırdım. "Burası gerçekten konuk sevmez mi?"
"Sevmez," dedi Kuzey net bir dille. "Alır, götürür, öldürür seni. Sen de elbet gideceksin buralardan, ait olduğun yere döneceksin. Buralar hiç konuk sevmez."
Bir düşman kapıyı çalar.
Elinde ölümle bekler.
İmkânsız bir aşk başlar.